YERLİ VE MİLLİ ÜRETİME ADANMIŞ ÖMÜRLER-94: ULUDAĞ GAZOZUNUN BAŞARI HİKAYESİ-Dr.İlhami Pektaş
Uludağ: 150 yıllık bir başarı hikayesi ….19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ürün yelpazesi genişleyen maden suları ve gazlı içecekler pazarında Uludağ, pek çok ilke imza attı. Sektöre kazandırdığı yenilikler içinde ilk yeşil şişe, ilk alüminyum şişe kapağı, ilk depozitolu litrelik şişe, ilk diyet meşrubat, ilk kutu ambalajı, ilk endüstriyel limonata, ilk kobalt mavi şişe gibi yenilikler, Uludağ markasını içecek sektöründe lider konuma taşıdı.
Doğal ve tarihsel güzellikleriyle her dönem dikkatleri üzerine çeken Bursa şehri, 19. yüzyılın ikinci yarısında doğanın bir hediyesi olan doğal maden suyuyla tanıştı. O dönemde henüz bir devlet memuru olan İbrahim Talat Bey, Uludağ eteklerindeki Günderet Köyü’nde keşfedilen maden suyunun hem sağlık için önemini, hem de ticari değerini anlamıştı. Fakat, kaynak arazisini satın alacak ve maden suyu için dolum tesisi kuracak yeterli sermayesi yoktu. Gerekli sermaye desteğini sağlamak için, o dönem Bursa’da ticaret yapan Fransız vatandaşı Monsieur Brune‘ye ortaklık teklif etti. Bazı kaynaklarda isminden Yosi Bürün olarak bahsedilen Monsieur Brune, teklifi olumlu karşıladı ve 8 dönümlük kaynak arazisini 6 Temmuz 1870 tarihinde Molla Şerif’in oğlu Mustafa’dan 3 bin kuruşa satın aldılar. Ne var ki işler, umdukları gibi gitmedi ve işletme ruhsatını alamadılar. Aradan geçen 20 yıl boyunca ruhsat almak için çeşitli girişimlerde bulundularsa da Saray’dan izin çıkmayınca Monsieur Brune, 1890 yılında hisselerini Monsieur Bourousine’e devrederek ortaklıktan ayrıldı. Bu süre zarfında İbrahim Talat Bey, umudunu yitirmedi ve günün birinde işletme ruhsatı alabileceği düşüncesiyle arazinin etrafındaki toprakları satın almayı sürdürdü. 1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyet, devlet kadrolarında büyük değişimleri beraberinde getirdi ve İbrahim Talat Bey, işletme ruhsatı almak için tekrar girişimde bulundu.
Kaynak arazisi alınan olan Uludağ Maden Suyunun (o zamanki adıyla Keşiş Dağı maden suyu), işletme ruhsatı nihayet 26 Mayıs 1912 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda Padişah Sultan Mehmet Reşat Han’dan teslim alındı. Dolmabahçe Sarayı’nda Sultan Mehmet Reşat’ın onayladığı işletme ruhsatı sayesinde faaliyete başlayan şirketin ortakları arasında Monsieur Bourousine ve Giritli Sıtkı Bey vardı.
1912 yılında işletme ruhsatını alan şirketin ismi, Uludağ’ın o dönemki ismi olan Keşiş Dağı’ndan hareketle Keşiş Dağı Maden Suyu olarak konmuştu. Tesisin kurulması ve gerekli sağlık kontrollerinin yapılması 1913 yılında tamamlandı. Yapılan testlerde maden sularının gerekli tüm sağlık şartlarına uygun olduğu sonucuna varıldı ve ürünlerin satışına başlandı. Ürünler kısa sürede halk tarafından büyük beğeni topladı.
Ürünlerin gördüğü bu ilgi, İbrahim Talat Bey ve ortaklarının maden suyu işletmeciliğinde yükselişini sağladı. 1916 yılında şirket, bölgedeki maden suyu kaynaklarının işletme hakkını Şura-yı Devlet’ten resmen aldı. Maden suyu satışında kullanılan şişeler için Almanya’dan mantar getirilmesi de bu dönemde gerçekleşti. Üstelik, üretim faaliyetleri I. Dünya Savaşı’nın zorlu koşullarına rağmen kesintisiz devam etti ve paşalık unvanını kazanan İbrahim Talat Bey’e başta Dahiliye Nezareti olmak üzere çeşitli devlet kurumları tarafından destek sağlandı.
İbrahim Talat Paşa’nın 1917 yılında vefatının ardından, hisseleri eşi Şerife Hanım’a geçti. Kurtuluş Savaşı döneminde Şerife Hanım, oğulları Mehmet ve Fuat’ın da yardımıyla maden suyu üretimini sürdürmeye devam etti. Fakat, Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgal edildiği 1922 yılında iki oğlunu da kaybedince, üretim faaliyetlerine bir süre ara vermek zorunda kaldı. Bu dönemde Şerife Hanım’ın yardımına, kız kardeşi Neyyire Hanım’ın eşi Hüseyin Sıtkı Bey yetişti ve şirketin tüm yükünü omuzladı. 1923 yılında Şerife Hanım, şirket üzerindeki tüm haklarını Hüseyin Sıtkı Bey’e devretti. Hüseyin Sıtkı Bey’in yönetiminde şirket, 2 yıl gibi kısa bir süre içinde üretim kapasitesini ciddi ölçüde arttırmayı başardı.
Ne var ki, ailenin elinde bulunan maden suyu kaynaklarını işletme hakkı, şirketin gereken yeterliliğe sahip olmadığı gerekçesiyle 1926 yılında geri alındı. Bu dönemde yaşanan bir diğer önemli gelişme de Keşiş Dağı isminin değiştirilmesi oldu. Dr. Osman Şevki Bey’in girişimiyle, suyun bulunduğu bölgenin adı Uludağ olarak değiştirildi. Bunun üzerine şirketin adı Uludağ Maden Suları olarak değiştirildi. Hüseyin Sıtkı Bey’in yaptığı girişimler sonucu şirket, 1930’ların ilk yıllarında maden suyu kaynaklarını işletme hakkına sahip 3 imtiyazlı şirketten biri olarak üretim faaliyetlerine tekrar başladı.
Bu dönemde yaşanan bir diğer önemli gelişme de Mehmet Hakkı Erbak tarafından Bursa Nilüfer’de Uludağ İçecek şirketinin kurulmasıydı. 1930 yılında sigortacılıkla uğraşan Mehmet Hakkı Bey, Nilüfer’de gazoz fabrikası kurarak gazlı içecek üretimine başladı. 1934 yılında Uludağ İçecek şirketi, Uludağ Maden Suları’nın işletmesini 5 yıl süreyle kiralayarak kendi markasını güçlendirdi. Bu dönemde gazetelere verilen ilanlar ve yapılan reklamlar, ülkemizde maden suları ve gazlı içeceklere yönelik ilgiyi arttırdı.
Uludağ Maden Suyunun Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından işletme imtiyazı ve şirket unvanında “Türk” ibaresini kullanma hakkı verilmesinden sonra şirket unvanı Uludağ Maden Suları Türk Ltd. Şti. olarak değiştirildi.
Efsane Uludağ Gazozu’nun orijinal formülü 1932’de, Mehmet Hakkı Bey’in oğlu Nuri Erbak tarafından geliştirilerek “Uludağ” markasıyla pazara sunuldu.
1938 yılında Mehmet Hakkı Erbak vefat etti ve şirket yönetimini Nuri Erbak üstlendi. II. Dünya Savaşı döneminde satışları büyük ölçüde azalan şirket, 1950’lerin başlarında yeniden güçlenmeye başladı. Bu dönemde Nuri Erbak, şirketin adını Uludağ Meyveli Gazozları olarak tescil ettirdi. Şirket yönetimini ise kardeşi İhsan Erbak üstlendi. 1950’li yıllara kadar portakal aromalı Nilüfer Gazozları’nın üretimi de devam etti. 1953 yılında Uludağ Maden Suları’nın ortaklık hisselerini elinde bulunduran son varis Guido Parodi, hisselerini Erbak ailesine devretti. 1958 yılında Hüseyin Sıtkı Ulusu’nun vefatının ardından, vasiyeti üzerine tüm hisseler Erbak ailesine geçti. Böylelikle, Uludağ Maden Suları ile Uludağ Meyveli Gazozları şirketleri fiilen birleşmiş oldu. 1958 yılında Uludağ Maden Suları Türk Ltd. Şti.’nin bütün hisseleri Erbak ailesinde toplanmış oldu. 1955 yılında piyasa çıkan Fruti markalı portakallı gazozu 1969 yılına kadar üretimine devam etti.
Uludağ Markasının Yükselişi
Markanın yükselişi, 1950’li yılların ikinci yarısında başladı. 1955 yılında şirket, meyve aromalı içecek üretimi ile başladı. 1950’li yıllardan itibaren ürün yelpazesi hızla genişleyen şirket, bir taraftan marka değerini arttırırken, bir taraftan da ülkemizde maden suları ve gazlı içecekler pazarında pek çok Ar-Ge çalışmasına öncülük etti.
Uludağ markasının yükseliş sürecinde şirketin ticari başarılarını arttıran en önemli nedenlerden biri de yurt geneline yayılan bayi ağı oldu. Saatte 8 bin şişe dolum yapabilen üretim bandından çıkan ürünlerini güçlü bir satış ağıyla tüketiciyle buluşturan şirket, uzun yıllar vergi listelerinde üst sıralardaki yerini korudu.
1966 yılında saatte 6000 şişe üretim kapasitesine sahip ilk otomatik dolum hattı, 1968 yılında ikinci dolum hattı devreye girdi. 1969 yılında saatte 4800 şişe üretim kapasitesine sahip yeni marka makineler ile yatırım atağına giren şirket, orijinal Uludağ Doğal Maden Suyu şişeleri ile ürünlerini piyasaya sürmeye başladı. 1975 yılında isim hakkı verilerek Hollanda ve Almanya’da üretime geçti. 1978’de saatte 36.000 şişe kapasitesiyle önemli bir otomasyon ilave edilerek vidalı kapak ürün üretimine geçildi. 1981’de dünyada ilk kez 1 litrelik pet şişede doğal maden suyu üretimi gerçekleştirildi. 1985’de Türkiye’de ilk kez diyet gazoz, diyet portakal ve diyet kola üretimi yapıldı. Şirket, 1987 yılında Amerika’ya ihracat yapmaya başladı. 1994’de tekal marka kutu dolum kapasitesi artırılarak Ürdün’e ilk ihracat yapıldı. 1997’de Dağıtım filoları ile İstanbul’da sevkiyatlar artırıldı. 1999’da Özel tasarım 250 mililitre cam şişe tasarımı ile “Dünya Ambalaj Yıldızı” ödülüne layık görüldü. 2002’de Uludağ Doğal Maden Suyu ile üretilen meyve aromalı doğal maden suyu Uludağ Frutti pazara sunuldu. 2003’de 1967 – 1984 yılları arasında üretilen Efsane Uludağ Gazozu’nun efsane şişesi tüketiciyle yeniden buluştu. 2004’de Uludağ Sarı Portakallı Gazoz’un lansmanı yapıldı.
2006’da Uludağ Çaybaşı Köyü’nde bulunan maden suyu dolum tesisleri restore edilerek 10.000 m²’si kapalı alan olmak üzere 50.000 m² alan üzerinde faaliyetlerine devam etti. Aynı yıl 24 Mart’ta Bursa’nın Yenice Sanayi Bölgesi’nde 30.000 m²’si kapalı alan olmak üzere toplam 70.000 m² alan üzerine meşrubat dolum tesisi kurularak burası merkez fabrikası olarak kullanılmaya başladı. 2007’de Türkiye’nin ilk ambalajlı limonatası Uludağ Limonata pazara sunuldu. 2008’de Türkiye’nin ilk şekersiz limonatası üretildi. 2010’da Uludağ Doğal Maden Suyu ve Uludağ Frutti, sektörde fark yaratan yepyeni şişeleri ve ambalajlarıyla tüketicilerin beğenisine sunuldu.
2011’de Maden suyu kategorisinde bir yenilik daha getirilerek doğal maden suyundan üretilen meyve sulu Uludağ Frutti Extra pazara sunuldu. 2012’de Efsane Uludağ Gazozu ve Portakallı Gazoz, Şekersiz alternatifleri ile ilk kez tüketici ile buluştu. 2014’de Gazsız meyveli içecek kategorisinde Uludağ Greyfurt, Uludağ Orman Meyveleri ve Uludağ Çilek piyasaya sunuldu. 2015’de Uludağ Limonata Nane Aromalı olarak piyasaya sürüldü. 2017’de Gazsız meyveli içecek ailesine portakal parçacıklı özelliği ile Uludağ Meyvelim Portakal katıldı. 2018’de Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından gerçekleştirilen “2017 İhracatın Yıldızları” ödüllerinin “İhracat Başarı Ödülleri” kategorisinde o yıl yaklaşık 130 milyon TL ihracat gerçekleştiren Türkiye’nin yerli sermayeli en büyük ve en köklü içecek şirketi Uludağ İçecek, birinci oldu.
2019- 2022 arasında Fazz 500 ml Enerji İçeceği, Yeni lezzet Uludağ Efsane Gazozu Çilek, Tropik lezzet Ananas Meyvelim, Yeni lezzet Uludağ Efsane Gazozu Zencefilli, metal kutulu Efsane Uludağ Gazozu, Uludağ Sıfır Tonik, Uludağ Frutti Extra Greyfurtlu, Uludağ Frutti Extra 1 Litre seçeneği, İhracata özel hazırlanan Uludağ Frutti Extra 500 ml, Uludağ Sıfır Tonik yeni 1 Litre PET şişesiyle, Efsane Uludağ Mango & Ananaslı Gazoz, Az Şekerli Portakallı Gazoz, Daha Az Kalorili Uludağ Gazoz çeşitleri piyasaya sürülerek 2020-2021 Quality Medal ödülleri kazandı.
Günümüzde Uludağ
Uludağ ana markası altında günümüzde 7 kategori, 13 alt marka, 39 değişik ürün ve 112 farklı ambalaj yer alıyor. Şirketin üretim faaliyetleri, Bursa Yenice Sanayi Bölgesi’nde açık ve kapalı alanlarla toplam 98 bin metrekarelik meşrubat fabrikası ile Çaybaşı Köyü’nde toplam 50 bin metrekarelik dolum tesisinde gerçekleştiriliyor. 9 dolum hattında saatte 210 bin cam şişe, 153 bin pet şişe ve 36 bin metal kutu içecek üretimini gerçekleştiren şirket, Türkiye’deki maden suları ve gazlı içecekler pazarının yüzde 30’unu elinde bulunduruyor.