TÜRKİYE DEMİRYOLUNDA 2053 VİZYONU-Dr. İlhami Pektaş
Türkiye, son yıllarda ulaştırma alanında önemli bir yatırım dönemi geçirdi. Ulaştırma Bakanlığı, bugüne kadar toplam 194 milyar dolarlık yatırım bütçesinin yüzde 65’ini kara yollarına ve 40 milyar dolarını ise demir yollarına yaptı. Kara yolu altyapısının büyük oranda tamamlanması ile demiryolu yatırımları yoğunluk kazandı ve bugün itibarıyla demiryolu yatırımı yüzde 60’ların üzerine çıktı. 2053 Ulaştırma ve Lojistik Master Planı ilan edildi ve bu plan çerçevesinde 2053 yılına kadar 64 milyar dolarlık demir yolu yatırımı planlandı.
Türkiye’nin Demiryolu Ulaşımında Stratejik Önemi
Türkiye, Dünyanın en önemli lojistik koridorları olan; Doğu-Batı ve Kuzey-Güney aksının tam ortasında yer alıyor. Avrasya’nın merkezinde sadece 4 saatlik uçuşla 67 ülke, 1.6 milyar insan, 43 trilyon dolar gayrisafi milli hasıla ve 11 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip stratejik bir bölgenin içindeyiz. Ülkemiz, Çin’den Londra’ya, Basra Körfezi üzerinden Karadeniz’e, Eğe’ye, Akdeniz’e, Avrupa’ya ve Kafkaslara kadar yapılacak iş birlikleriyle bu ticaret hacimlerinden ne kadar çok pay alırsa kazancı da o kadar yüksek olacaktır.
Bugün dünyadaki ticaret hacmi 15 milyar ton civarındadır. 2030’a geldiğimizde bu miktar 25 milyar tona, 2100’e geldiğimizde ise 150 milyar tona çıkacak. Dünyadaki ticaret hacimlerinin tam ortasında Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan Anadolu orta koridoru, İstanbul ve Marmara Denizi bulunuyor. Bugün itibarıyla 649 milyon ton yükün hareket ettiği stratejik bir bölgede yer alıyoruz. Bu ticari hareketten daha çok pay alabilmek için daha çok yatırım yapmak ve bu lojistik koridorlardaki ülkelerle iş birliklerimizi daha çok geliştirmek zorundayız.
Bu ticaret yollarının en önemlilerinden bir tanesi Kalkınma Yolu’dur. Türkiye’nin çok önem verdiği ve üzerinde çalıştığı Kalkınma Yolu projesi, Hint Okyanusunda Basra Körfezinden başlayarak Irak’ın Faw Limanından ülkemize ulaşan 1200 kilometrelik demir yolu ile orta koridora entegre edildiğinde Avrupa’ya, Ege Denizine, Karadeniz’e, Akdeniz’e ulaşan ve Süveyş Kanalına alternatif önemli bu lojistik koridor üzerindeki demiryolu yatırımlarının önümüzdeki yıllarda faaliyete geçmesi önem arz ediyor. Temelleri 2005 yılında atılan bu proje, Basra Körfezi ve tüm bölge ülkeleri Suudi Arabistan, BAE, Katar, Irak, İran ve Türkiye için stratejik bir öneme sahip olup bu yolun tamamlanmasıyla ortaya çıkacak katma değerden, Körfez’den ve Orta koridor üzerinden Asya ve Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada milyonlarca insan faydalanacaktır.
2053 yılı Demiryolu Hedeflerinde Türkiye’de Neler Gerçekleşecek?
Ülkemizde 2002 yılında 10 bin 900 kilometre uzunluğunda demir yolu ağımız vardı ve yapılan yatırımlarla bugün 13 bin 919 kilometre uzunluğunda demir yolu ağında hizmet veriliyor. 2053 yılına geldiğimizde, bu rakam 28 bin 590 kilometreye ulaşacak.
Bugün 2023 yılı itibarıyla taşımacılıkta demir yolunun payı sadece yüzde 5 olarak gerçekleşti ama yapılacak yatırımlar sonucunda 2035 yılında bu rakam yüzde 20’ye ve 2053’e geldiğimizde ise yüzde 22’ye çıkacak. Bugüne kadar demir yoluyla 54 milyon ton yük taşındı. 2035’e geldiğimizde bu miktar 306 milyon tona, 2053’e geldiğimizde ise 448 milyon tona çıkacak. Yüksek hızlı trenle bağlı olan il sayısı şu anda 19 iken, 2053 yılına geldiğimizde il sayısı 52’ye çıkacak. Yıllık yolcu taşımacılığı şu anda 19,5 milyon iken bu rakam 2053 yılında 270 milyona ve yolcu taşımacılığında şu anda yüzde 1 olan demir yolu payı yüzde 6’ya çıkacak. Bu hedefleri gerçekleştirmek için lojistik merkez sayısı 13’den 26’ya çıkacak.
Ankara-Sivas hızlı tren hattı 2023 yılında açıldı ve yolculuk süresi 2 saate düştü. Ankara-Sivas hattı Yerköy’den Kayseri’ye bağlanacak. İhalesi yapıldı, yapım çalışmalarına başlandı. Ankara-İzmir hızlı tren hattı, 2026 yılı sonunda tamamlanacak, 508 kilometre uzunluğundaki bu hatta yolculuk 3.5 saate düşecek. Aynı şekilde 201 kilometre uzunluğunda Bursa ve Balıkesir hattı, Ankara-İstanbul hızlı tren hattına bağlanacak. İstanbul-Bursa arası, yolculuk süresi 1 saat 45 dakikaya düşecek. Osmaneli-Bursa arasındaki hatlarda çalışmalar devam ediyor.
Gaziantep’in, Kilis’in ve bölge sanayisinin denize ulaşması ve ülkemizin batı kesimlerine ulaşması için 313 kilometre uzunluğunda Mersin-Adana-Osmaniye ve Gaziantep hızlı tren hattında çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor ve 2026 yılında tamamlanması planlanıyor. Konya’ya kadar giden hızlı tren hattı Karaman’a ulaştı, şimdi de Karaman’la Niğde’yi bağlamak için Karaman-Ulukışla hattında çalışmalar devam ediyor ve bu yıl sonu itibariyle açılış yapılması planlanıyor.
İstanbul-Ankara hattı da 192 kilometre uzunluğundaki hat ile Mersin’e bağlanarak, Mersin-Adana-Osmaniye ve Gaziantep hızlı tren hattı ile entegre edilecek. Bu hatlar tamamlandığında İstanbul’dan hızlı trene binen bir vatandaş Gaziantep’e kesintisiz bir şekilde ulaşmış olacak.
İstanbul’un batı yakasında da çok önemli çalışmalar devam ediyor. Halkalı-Kapıkule arasında 3 farklı etap olarak önce Halkalı-Ispartakule arasında çalışmalar tamamlanacak. Bunun devamında Ispartakule-Çerkezköy arasında çalışmalar başladı. Çerkezköy-Kapıkule arasında da çalışmalar yüzde 60 seviyesine geldi. Bu hatlar da bittiğinde, 2025 yılında Kapıkule’den gelen bir gurbetçimiz Gaziantep’e veya Sivas’a kesintisiz bir şekilde hızlı tren konforuyla seyahat etme imkânına kavuşmuş olacak. Yapımı devam eden tüm bu anahatlar açıldığında bu hatları diğer illere bağlayan çalışmalarda yoğunluk kazanacak.
Türkiye’nin en prestijli ve en önemli projelerinden bir tanesi de Ankara-İstanbul arası 350 km/saat’lik yüksek hızlı tren projesidir. Bu proje tamamlandığında Ankara-İstanbul arası 80 dakikaya düşecek.
Ülkemizdeki 217 adet mevcut liman ve iskelenin 21 adedinde, 295 OSB’nin 13 adedinde ve 12 Lojistik Merkezde demiryolu bağlantısı bulunuyor. Lojistik merkezleri, fabrika, sanayi, OSB ile limanlara bağlamak üzere 241 adet iltisak hattı bulunuyor ve bu hatların uzunluğu 375 kilometreye ulaştı. Taşımaların yaklaşık %41’i iltisak hatlar üzerinden yapılıyor. Sanayicilerimizin rekabet gücünü artırmak ve ülkemizi bölgesinin lojistik üssü yapmak üzere lojistik merkez sayısının 23’e ve toplam iltisak hattı uzunluğunun ise 600 kilometreye çıkarılması planlanıyor. Türkiye’yi bölgenin lojistik üssüne dönüştürecek lojistik merkezlerin tamamı hizmete girdiğinde, Türk lojistik sektörüne 73,2 milyon ton ilave yük taşıma imkanı sağlanmış olacak.
Asya, Avrupa ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayacak Bir Kuşak Bir Yol Projesi ülkemiz için çok önemli. Bu proje kapsamında Orta Koridorda, Divriği-Kars arasında da çalışmalar devam ediyor. Gürcistan üzerinden Ahılkelek’ten Bakü’ye ve oradan Çin’in Şian kentine kadar uzanan önemli koridor üzerinde 2017 yılında hizmete açılan BTK koridoru gibi aynı amaçla çalışmalar yapılıyor. 2020 yılında ilk tren kesintisiz bir şekilde Pekin’den Londra’ya kadar gitmişti, bu hat yoğun bir şekilde kullanılıyor, buna alternatif, özellikle Kars’tan, Nahçıvan üzerinden Kars-Aralık-Dilucu arasındaki hatta da çalışmalar devam ediyor. Burada Nahçıvan ve Azerbaycan’ı kesintisiz bir şekilde bağlayacak ve Zengezur Koridorunu da geçecek olan hatla birlikte Nahçıvan-Azerbaycan kesintisiz bir şekilde birbirine bağlanmış olacak. Artık Doğu Ekspresi sadece Kars’a kadar değil bundan sonra Bakü’ye kadar gitme imkânına da kavuşacak.
Türkiye’nin 2053 geleceği için planlanan tüm bu vizyon projeleri tamamlandığında 28 bin kilometrenin üzerinde hem hızlı tren, hem de lojistik olarak tüm hatlar hizmet verecek. Böylece 270 milyona çıkacak olan yolcu taşımacılığı ve 448 milyon tona ulaşacak yük taşımacılığı imkanına kavuşacağız. Ülkemiz, Çin, İspanya, Japonya, Fransa, Almanya, Finlandiya ve İtalya sıralamasında dünyanın hızlı tren işletmeciliğinde Dünya’da 8. Ülke ve Avrupa’da 6. Ülke konumunda olacak.
Kent içi Raylı Sistemlerde 2053’e Kadar Neler Olacak?
Bugün dünya nüfusun yüzde 50’si kentlerde yaşıyor. Önümüzdeki yıllarda, 2050’ye geldiğimizde nüfusun yaklaşık yüzde 70’i kentlerde yaşayacak, buna göre planlamalar yapmak gerekiyor. 2050 yılına geldiğimizde ulaşıma olan ihtiyaç bugünkü ihtiyacın 2 katına çıkacak. Bu ulaşım talebinin de önemli bir kısmını raylı sistemler karşılayacak ve emisyon azalımında raylı sistemler çok büyük rol oynayacak.
Bugüne kadar ülkemiz genelinde 12 ilimizde inşaatına başlanan 868,3 kilometre Kent içi raylı sistem hatları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ve Raylı sistem hizmeti veren Belediyelerimizin çalışmaları ile tamamlanmak üzere. Hedef 2053 vizyonu doğrultusunda kent içi raylı sistem kullanan şehirlerimizin sayısını 18 ile ve Kent içi raylı sistem hat uzunluğunu 2000 km’ye çıkararak halkımızın daha ekonomik ve daha çevreci ulaşımını sağlamak olacaktır.
Raylı Sistemlerin Ekonomimize Katkısı Ne olacak?
2053 yılına kadar toplam 2000 km. kent içi hattı yapılması, Demiryolu hatlarımızın yaklaşık 30 bin km.ye çıkarılması, 7000 adet Metro, LRT ve Tramvay, 1104 adet Yüksek Hızlı Tren, Hızlı Tren, Elektrikli Tren seti, E5000 Ana hat Lokomotifi, Banliyo Tren Seti, 30 binden fazla yük vagonu alımı yapılması planlanıyor. Tüm bu alımların ve yapım işlerinin maliyetinin altyapı dahil yaklaşık 70 milyar Euro civarında olacağı tahmin edilmektedir. Tüm bu alımların ithalatı minimize ederek sanayi katılımı ile ARUS üyeleri ve Türk sanayicileri tarafından sağlanmasını hedefliyoruz.
Altyapı müteahhitlerimiz, araç, vagon ve raylı sistem üreticilerimiz uluslararası alanda tüm Dünya’da Romanya’dan Tayland’a, Polonya’dan Tanzanya’ya, Etiyopya’dan Fas’a, Ukrayna’dan Katar ve Suudi Arabistan olmak üzere 25 ülkeye altyapı dahil yıllık ortalama 1 milyar Euro’luk ihracat gerçekleştirmektedir. 2053 yılına kadar ihracat yaptığımız ülke sayısını 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. 2053 yılına kadar gerek yurt içi alımların ARUS üyelerimiz ve yerli sanayicilerimiz tarafından sağlanması ve gerekse yurt dışı ihracat gelirleri ile birlikte yaklaşık 110 Milyar Euro’nun ülkemiz ekonomisine kazandırılması, ülkemizin kalkınmasında çok önemli etki sağlayacak sanayimizi canlandıracak, cari açığı azaltarak ve istihdamı artıracaktır.