Pendik Tersanesi Motor Fabrikasının Hikayesi

Bir zamanlar gemi motorları yapıyorduk. 1937 yılında Atatürk’ün direktifleri ile inşaatı başlatılan “Pendik Tersanesi”nin kuruluş çalışmaları çeşitli nedenlerle gecikerek ikinci temel atma töreni ancak 29 Mayıs 1969 günü yapılabilmiştir. Pendik Tersanesi, ancak 1 Temmuz 1982’de bitirilip faaliyete geçen Türkiye’nin ilk modern ve en büyük tersanesidir.

Pendik Tersanesi, Süveyş Kanalı’ndan geçebilecek en büyük gemi olan 150 bin DWT’lık gemileri inşa edebilsin diye projelendirilmiş ve ona göre donatılmış bir tersanedir.

Pendik Tersanesi, 300 metrelik dev gemi inşa havuzu, 202 metrelik dev gemi inşa kızağı, yılda tek vardiyada 50 000 ton saç işleme kapasitesi, yüksek güçlü vinçleri ve çeşitli diğer imkânları ile en büyüğü 150 000 DWT’luk yük gemileri ve tankerler inşa edilebilecek şekilde planlanmış ve inşa edilmiştir. 1 milyon metrekarelik sahası ile dünyanın sayılı büyük tersanelerinden biridir.

1977-1984 arasında Polonya/Sulzer’den lisans alınıp motor fabrikası kuruldu. Gemi dizel motorları üretildi. Bu motorlar inşa edilen gemilere bir kısmı ana makine bir kısmı da jeneratör dizeli olarak monte edildi. Pendik Tersanesi’nde, açıldığı 1 temmuz 1982’den Özelleştirme ile Deniz Kuvvetlerine devredildiği 1999 sonuna kadar toplam 25 adet gemi inşa edilmiş, bunlardan beş adedi de Almanya ve Polonya’ya ihraç edilmiştir.

1980 yılı başında üretime başlandı. Aşama aşama yerli sermayenin payı artırıldı. Sulzer ile birlikte yeni Pendik Motor Fabrikası’nın çizimi yapıldı ve 1 Temmuz 1982’de temel atıldı. Üç sene sonra kullanıma hazırdı fabrika. İlk önce yüzde 38,5 olan yerli üretim katkısı son motorun üretiminde yüzde 60’ın üzerine kadar çıktı. Pendik’te, 1985’ten fabrikanın kapatıldığı 1999 senesine kadar Sulzer lisansıyla en büyüğü 14 bin beygir olan 99 dizel motor üretildi.

Böylesine dev bir tesisin ülkemize kazandırılmış olmasının , yurtdışına gemi yapıp satılmasının, gemi sanayimizi 75.000 tonluk dev gemiler yapar hale getirmenin büyük sevinci yaşandı.

Pendik Tersanesi’nin özelleştirilmesinde en büyük zararı motor fabrikası gördü. Bu fabrika 1837’den beri buhar makinesi ve dizel motor ithal eden ülkemizin bu kötü kaderini değiştirmek için çok büyük uğraş ve emek verilerek kurulmuş, başarılı olmuş bir tesisti.

Bu fabrikada dünyanın düşük devirli gemi motorları imalatında bir numara olan SULZER lisansı ile tam 99 adet dizel motoru yapıldı ve bu motorlar konuldukları gemilerde, aradan 25-30 sene geçmiş olmasına rağmen hala çalışır durumdaydı.

Özelleştirme sonunda bu motor fabrikasını “kapatmayalım, yazık etmeyelim ve burada motor imal etmeye devam edilsin” denilmiş olabilseydi çok isabetli bir karar verilmiş olacaktı. Ama olmadı. Hatalı politikalar nedeniyle kapatıldı.

Dr.İlhami Pektaş