MUTLULUĞUN SIRRI

Bir zamanlar, küçük bir kız çocuğu kırlarda koşarken, bir kelebeğin bir dikene takıldığı için uçamadığını gördü. Yanına yaklaşıp kelebeğe zarar vermeden minicik kelebeği kurtardı. Hemen kanatlarını çırpıp uçmaya başlayan kelebek, biraz sonra kızın yanına döndü ve:
“Sen bana büyük bir iyilik yaptın, şimdi de ben sana bir iyilik yapmak istiyorum” dedi. “Bu hayatta en çok neyi istiyorsan söyle, sana onu vereyim.”
Küçük kız bir an düşündükten sonra, isteğini açıkladı: “Ben, mutlu olmak istiyorum.” dedi. “Bana mutluluğun sırrını öğretebilir misin?”
Küçük kelebek, kıza yaklaştı ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Sonra bir anda gözden kayboldu. Küçük kız, o günden sonra mutlu bir yaşam sürdü. Aradan yıllar geçti, büyüdü. Ama mutluluğundan hiçbir şey eksilmedi. Öylesine mutluydu ki, çevresindeki herkes onu “Dünyanın en mutlu insanı” olarak görüyordu.
Yıllar sonra komşuları bir gün toplu olarak onu ziyaret ettiler ve bir ricada bulundular:
“Mutluluğunun sırrını sorduğumuzda bize hep kelebeğin sözünü dinlediğini söyledin.” dediler. “Peki, sana ne demişti? Sakıncası yoksa onun sana söylediklerini bize söyler misin?”
Nur yüzlü nine “Peki!” deyip anlatmaya başladı:
Mutluluğun sırrı nedir biliyormusunuz dedi?
Çevrenizdeki insanları, fakir-zengin, güçlü-güçsüz, sevimli-çirkin, kim olurlarsa olsunlar daima onları şefkate muhtaç kişiler olarak görmek ve onlara öyle davranmanız.
Bütün hayatım boyunca ben öyle yaşadım ve mutluluğumu hiç kimse bozamadı.
Sizde aynı şekilde çevrenizdeki insanlara öyle davranırsanız hep mutlu olursunuz.