MAL SEVGİSİ KALBİNİ KAPLAMAMALI…!!!

Büyük fıkıh bilgini, Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’nin ilmi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul zengin bir zat olduğu bilinmektedir. Bu büyük insan, gündüz öğleye kadar talebelerine ders verir, öğleden sonra da ticari işleri ile uğraşırdı. Bir gün ders verdiği sırada bir adam kapıdan seslendi:
– Ya imam-ı Azam, gemilerin battı!…
İmam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra,
– Elhamdülillah dedi.
– Bir müddet sonra aynı adam koşarak yeniden gelip haber verdi:
– Ya imam, bir yanlışlık olmuş batan gemiler senin değilmiş.
İmam bu yeni habere de:
– Elhamdülillah, diyerek mukabele etti. Haber getiren kişi hayrete düştü:
– Ya imam, gemin battı diye haber getirdim “Elhamdülillah” dedin.
Batan geminin seninki olmadığını söyledim yine “Elhamdülillah” dedin.
Bu nasıl hamd etme böyle?
İmam-ı Azam izah etti:
– Sen gemin battı diye haber getirdiğinde iç âlemimi, kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının yok olmasından, elden çıkmasından dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah’a hamdettim. Batan geminin benimki olmadığı haberini getirdiğinde de aynı şeyi yaptım. Dünya malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malına karşı bana bu ilgisizliği bağışladığı için yine Allah’a şükrettim.
Mal sevgisi iç alemini, benliğini, kalbini kaplamamalı.
Kazandığın tüm malları giderken sahibine teslim edip gideceksin.
İlhami Pektaş.