LEGO’nun İlham Veren Başarı Hikayesi

Bir Markanın Küllerinden Doğuşu. Sadece bir oyuncağın değil, aynı zamanda azmin, yaratıcılığın ve vizyonun sembolü haline gelmiş bir markanın hikâyesini : LEGO.

1891 yılında Danimarka’da fakir bir çiftlik evinde doğan Ole Kirk Christiansen, marangozluktan oyuncak ustalığına uzanan yolculuğunda iki büyük yangınla sınandı. İlki evini, ikincisi fabrikasını kül etti. Ama o, her seferinde yeniden başladı. Ve sonunda “iyi oyna” anlamına gelen “leg godt” sözcüklerinden LEGO doğdu.

Hikaye, aslında bir marangoz olan Ole Kirk Kristiansen’in 1932 yılında, Danimarka’nın Billund kasabasında atıl durumdaki ahşapları oyuncak üretmek için kullanmasıyla başladı. Oğlu Godtfred Kirk Christiansen ise henüz 12 yaşında olmasına rağmen babasının yanında iş hayatına atıldı.

Önce ahşap kamyonlar, kumbaralar üretildi. Savaş sonrası dönemde plastikle tanışıldı, birbirine geçen parçalarla yepyeni bir oyun dili yaratıldı ve 6 küçük Lego parçasıyla tam 950 milyon farklı kombinasyon yapılabileceği keşfedildi.

Bugün LEGO;

Günümüzdeki logo tasarımı ise 1998 yılından beri hiç değişmedi ancak firma, dijital dünyaya ve sinema sektörüne de adım attı. Bugün en sevilen oyuncak üreticisi olmanın yanı sıra, en sevilen bilgisayar oyunlarının ve sinema filmlerinin üreticisi konumunda.

Lego, 600 milyardan fazla parça üretti. Filmler, yarışmalar, Legoland eğlence parklarıyla çocukların hayal gücüne yön veriyor. NASA’ya kadar ulaştı ve uzaya taşındı. 2015’te Ferrari’yi bile geride bırakarak “Dünyanın En Güçlü Markası” seçildi.