DEMİRYOLUNDA TÜRKİYENİN STRATEJİK ÖNEMİ-Dr.İlhami Pektaş
Demiryolunda Orta Koridor, Kalkınma Yolu ve Zengezur Koridorları ile Dünyanın Merkezinde Türkiye olacak.
1856 yılında Aydın-İzmir Demiryolu Hattı ile başlayan Demiryolu maceramızın üzerinden tam 169 yıl geçti. O günlerde tamamıyla yabancı sermaye ve yükleniciler ile temeli atılan demiryollarımız bugün tamamen yerli ve milli bir yapıya kavuştu. Demiryolları teşvik kapsamına alındı. Son yıllarda demiryoluna yapılan yatırım tutarı 40 milyar USD buldu ve 2053 Ulaştırma ve Lojistik Master Planı çerçevesinde 64 milyar USD yatırım planlandı.
İstanbul’da Asrın projesi Marmaray, Avrasya boğaz tüp tüneli, üçüncü boğaz köprüsü, Tarihi İpek Yolu “Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı”nın açılması ile hayata geçen Bir Kuşak Bir Yol Projesi Asya ve Avrupa’yı ipek demiryolu ile birbirine bağlandı. Bugün Dünyada 8.ci, Avrupa’da ise 6.cı YHT işletmecisi konumuna yükselen ülkemizde, 2053 yılına kadar 52 ilimizin YHT ile birbirine bağlanması hedefliyoruz.
Dünyadaki ticari hareketlilik, her yıl %3 civarında artıyor. 2023’de dünya ticaret hacmi 31 trilyon dolar, Ülkemizin aldığı pay ise ancak %1,1’ler seviyesi ile 360 milyar dolar mertebesinde.
Ülkemiz, Dünyanın en önemli lojistik koridorları olan; Doğu-Batı ve Kuzey-Güney aksının tam ortasında yer alıyor. Asya, Avrupa ve Afrika merkezinde sadece 4 saatlik uçuşla 67 ülke, 1.6 milyar insan, 43 trilyon dolar gayrisafi milli hasıla ve 11 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip stratejik bir bölgenin tam ortasındayız. Buda beklentilerimizin yüksek olmasını sağlıyor. Ülkemiz, bu ticaret hacimlerinden ne kadar büyük pay alırsa kazancı da o kadar çok olacaktır. Çin’den Londra’ya, Basra Körfezi üzerinden Karadeniz’e, Akdeniz’e, Avrupa’ya, Kafkaslara kadar yapılacak iş birlikleriyle ülkemiz bu bölgede önemli bir potansiyele sahip.
Bugün dünyadaki ticaret hacmi 15 milyar ton civarındadır. 2030’a geldiğimizde bu miktar 25 milyar tona, 2050’de 95 milyar tona ve 2100’de ise 150 milyar tona çıkacak. Bu yüklerin büyük bir kısmı Kuzey, Orta ve Güney ulaşım koridorları üzerinden taşınıyor. Rusya-Ukrayna savaşı, Kuzey Koridoru’nu güvensiz bir hale getirdi. Ayrıca yaklaşık 10 bin kilometre olan bu koridorda seyahat süresi 15-20 gün. Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometre olan Güney Koridoru’nda ise gemilerle 45 ile 60 gün arasında Avrupa’ya ulaşılabiliyor.
Güney koridoruna alternatif olarak Kalkınma yolu projesi kapsamında Basra Körfezinde bulunan «El-Faw» limanından Türkiye sınırına kadar 1.176 km yüksek hızlı yük ve yolcu taşımacılığı yapabilen demiryolu hattı planlanıyor. Basra Körfezi ile Avrupa arasında toplam 6 bin 300 km’lik koridora hitap eden kalkınma yolunun nerdeyse üçte biri, yani 2 bin 100 km’si ülkemizden geçiyor. İçinde Türkiye’nin de yer aldığı 7 bin kilometrelik Orta Koridor’da ise seyahat süresi 15 gün.
Avrupa demiryollarını Türkiye üzerinden Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı’na bağlayacak proje, tarih, kültür ve ekonomik açıdan bölgeye önemli fırsatlar sunuyor. Dünyadaki ticaret hacimlerinin tam ortasında İstanbul ve Marmara Denizi yer alıyor. Bu nedenle Kalkınma Yolu Projesinin ülkemiz, bölgemiz ve dünya ekonomileri için çok önem arz ettiğini vurgulamak gerekiyor. Bugün itibarıyla 649 milyon ton yükün hareket ettiği bir bölgede bulunuyoruz.
Dünya ticaretinin %90’ı, düşük maliyetler nedeniyle denizyolu ile gerçekleşiyor. Asya ile Avrupa arasındaki ticarette de %98 oranında deniz ulaşımı kullanılıyor. Ancak son dönemdeki Süveyş Kanalında yaşanan olumsuzluklar, ülkeleri alternatif ticaret yolları arayışına yönlendiriyor.
Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Ortadoğu hatlarında yer alan Orta Koridor, Kalkınma Yolu ve Zengezur Koridorlarındaki yatırımları hızlandırarak bu ticaretten büyük pay alması önem arzediyor. Ülke sathına yayılı 12 lojistik merkezi ve limanlarla yük taşımacılığı kapasitesi artırılıyor. Blok tren uygulamaları ile Çin’den Avrupa’ya, Türk Cumhuriyetlerine, Afganistan’a, İran’a Pakistan’a yük taşınıyor. 2002 yılında 14 milyon ton olan taşıma miktarı, 2024 yılında 33 milyon ton seviyesine çıkmış bulunuyor.
2053 yılında demiryolu uzunluğunun 28 bin 590 km’ye, yıllık yolcu taşımacılığının 270 milyona, yük miktarının 448 milyon tona, lojistik merkez sayısının 26’ya, yük taşımacılığı payının %22’ye, yolcu taşımacılığı payının ise %6 ’ya çıkarılması hedeflenmiştir. Tüm bu hedefleri gerçekleştirmek üzere yapılacak yatırımlar ülkemizi uluslararası demiryolu taşımacılığında önemli bir konuma yükseltecektir.