DÜNYANIN İLK TORYUM NÜKLEER REAKTÖRÜ ÇİN’DE FAALİYETE GEÇİYOR.
Toryum reaktörleri, enerji üretiminde geleneksel uranyum bazlı nükleer reaktörlere bir alternatif olarak önerilen bir tür nükleer reaktördür. Toryum reaktörlerinin en büyük avantajlarından biri, nükleer yakıt çevriminde çok daha az radyoaktif atık üretmesi ve bu atıkların uzun vadede yönetiminin daha kolay olmasıdır. Ayrıca, toryumun dünya genelinde bol miktarda bulunması, bu tür reaktörlerin enerji arz güvenliği açısından da büyük bir avantaj sağlamaktadır. Çin ve Türkiye dünyanın en büyük Toryum rezervlerine sahiptir.
Çin Bilimler Akademisi’ndeki araştırmacılar yakın zamanda Gobi Çölü’nde toryumla çalışan bir nükleer reaktörü başarıyla çalıştırdıklarını ve önemli bir dönüm noktasına ulaştıklarını açıkladılar. Reaktörü geçen Haziran ayında tam güçte çalıştırmakla kalmadılar, aynı zamanda hala çalışırken yeniden yüklediler.
Dünyada ilk kez bir başarı!
Bu nükleer enerji için büyük bir haber. Toryum, askeri kullanımları olan uranyuma kıyasla daha güvenli, daha erişilebilir bir yakıt olarak görülüyor. Toryum reaktörlerinin silahlandırılması çok daha zordur ve bu da onları nükleer yayılma için daha az riskli hale getirir. Aslında, toryum bazlı reaktörler, uranyumun aksine nükleer silah inşa etmek için zayıf bir kaynak olarak kabul edilir.
Gobi Çölü’ndeki reaktör, hem yakıt hem de soğutucu olarak erimiş tuz kullanan küçük, iki megavatlık bir araştırma ünitesidir. Bu erimiş tuz reaktörleri (MSR’ler), geleneksel su bazlı reaktörlerden çok daha güvenlidir. Daha düşük basınçlarda çalışırlar ve daha yüksek miktarda ısıyı kaldırabilirler. Ve bir şeyler ters giderse, erimiş yakıt doğal olarak soğur ve Çernobil gibi patlayabilen su reaktörlerinin aksine, içinde kalır.
Bu tür reaktörler yeni değil — ABD aslında 40’ların sonu ve 50’lerin başında erimiş tuz reaktörlerini araştırdı ve nükleer enerjili gizli bombardıman uçakları planladı. Ancak 1961’de Kongre fonlamayı kesti ve uranyum tercih edilen yakıt oldu. ABD araştırması kamuoyuna açıklandı ve Çin ekibinin Gobi Çölü’ndeki çalışmaları için temel oluşturdu.
Projenin baş bilim insanı Xu Hongjie, ABD’nin araştırmalarını gelecekteki keşifler için açık bıraktığını belirtti. “Tavşanlar bazen hata yapar veya tembelleşir. İşte o zaman kaplumbağa fırsatı değerlendirir,” dedi ve Çin’in bu fırsattan nasıl yararlandığını vurguladı. Bu durum nükleer enerji oyununu tamamen değiştirebilir, daha güvenli, daha temiz ve daha sürdürülebilir bir enerji kaynağı sağlayarak nükleer silah üretim riskini azaltabilir.