BİRLEŞMİŞ MİLLETLER NE İŞ YAPAR ? Dr. İlhami Pektaş

Dünyada barışın teminatı olduğu iddiasındaki Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM), “Adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği, uluslar arası boyutta tüm ülkelere sağlamak” amacıyla 1945 yılında kuruldu. Ancak bütün dünya, Birleşmiş Milletler teşkilatında mutlak veto yetkisine sahip olan Güvenlik Konseyi Daimi Temsilcisi konumundaki , ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya’nın, bugüne kadar menfaatleri ve Haçlı zihniyeti doğrultusunda sayısız işgal, katliam ve soykırım gerçekleştirdiğine ve bunların hemen hemen hepsini BM, NATO ve Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi bağımız kurumların desteğiyle sürdürdüğüne şahit oldu.

BM Güvenlik Konseyi içinde yer alan Amerika Birleşik Devletleri, Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa Cumhuriyeti ve Birleşik Krallığın veto hakkından dolayı BM’nin herhangi bir karar alması ve bu kararı uygulaması hemen hemen imkansız. BM’de Rusya ve Çin’in veto hakkından şikâyetçi olan ABD, bugüne kadar 42 defa BM kararlarını veto etmiş ve bunların çoğu da İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı insanlık dışı şiddetin kınanması üzerine olmuştur.

Bu beş adalet dağıtıcısı ve ‘demokrasi aşığı devlet, güya insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesi ve barış getirme vaadiyle bazı ülkeleri ‘cezalandırırken’; bir taraftan da milyonlarca masum sivilin yaşamını yitirmesine sebep oldukları işgal ve soykırımlar gerçekleştirdiler ve halen gerçekleştirmeye de devam ediyorlar. İşte günümüzdeki en yakın örneği Suriye, Irak, Filistin ve Afganistan. Diğer taraftan sürdürdükleri işgal, soykırım ve ambargoların yanı sıra, kendi menfaat ve politikalarını gerçekleştirebilmek adına devletlerin içişlerine karışıyor, din, dil, etnik köken ve mezhep farklılıklarını körükleyerek çatışma ortamı yaratıyorlar. Böylece bu bölgelere milyarlarca Dolar’lık silah satışı yaparak iç savaşları körüklüyor, Uluslararası Ceza Mahkemesi kanalıyla ülkelerin bölünmesine ve siyasî istikrarsızlıkların derinleşmesine zemin hazırlıyor, küresel finans kurumları eliyle dayattıkları politikalarla ülkeleri ekonomik çıkmazlara sürüklüyor, halkların demokratik tercihlerini hiçe sayarak statükocu işbirlikçileri eliyle darbe yapılmasını sağlıyor ve bütün bu uygulamaları söz konusu devletlere yardım etmek, oraya demokrasi götürmek, barış ve huzuru sağlamak adına gerçekleştirdiklerini iddia ediyorlar ve maalesef hiç kimsenin sesi çıkmıyor.

Türkiye Cumhuriyeti tarihine baktığımızda, bu uygulamaların sayısız örneği olduğunu görüyoruz. Başta 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri olmak üzere ülke tarihimizdeki belli başlı kırılma noktalarının tamamında söz konusu devletlerin büyük etkisi var.

Bugün ‘Arap Baharı’ olarak tanımlanan karmaşık sürecin de söz konusu devletlerin kontrolü altında devam ettiği aşikar. Geçtiğimiz yıllarda Kaddafi’yi yakalamak bahanesiyle Libya’ya giren ve sadece birkaç hafta içinde onbinlerce masum sivili katleden bu devletler, dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz üreticilerinden Libya ile milyarlarca Dolar’lık antlaşmalar gerçekleştirdiler. Jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik açıdan dünyanın en önemli bölgesi olan Ortadoğu’daki dengeleri yeniden şekillendiriyor ve ‘halk devrimleri’ imajıyla meşrulaştırılmaya çalışılıyorlar.

Irak, Suriye, Mısır, Libya, Yemen tüm Ortadoğu ateş çemberinde ama BM’den hiçbir ses yok.
İşte söz konusu BM daimi üyesi bu devletlerin; barışın, adaletin, güvenliğin teminatı olsun diye (!!!) kurdukları BM’nin çalışmalarına başladıkları 1945 yılından bu yana gerçekleştirdikleri yada seyrettikleri hukuk ve insanlık dışı uygulamaların tarihçesi:

1. 1944’te başlayan ve uzun yıllar süren, günümüzdede Rusyanın ilhak ettiği, 200 bin kişinin sürgün edildiği ve bir türlü önleyemeyen Kırım Sürgünü (RUSYA).
2. 1945’te başlayan ve 1.5 milyon insanın öldürüldüğü Cezayir Soykırımı (FRANSA).
3. 20. yüzyılın ortalarına kadar Tunus ve Çad’da devam eden işgal hareketleri (FRANSA).
4. 1950’li yılların başlarından itibaren Tibet’te sürdürülen soykırım ve asimilasyon politikaları (ÇİN).
5. 1955-1975 yılları arasında devam eden ve 3 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan Vietnam işgali (ABD).
6. 1979-1989 yılları arasında süren ve 2 milyondan fazla insanın yaşamını yitirmesine sebep olan Afganistan işgali (RUSYA). Daha sonra ABD ve NATO bu ülkeye girdi. Hiçbir sonuç alınmadı.
7. 1994 yılında Ruanda’da gerçekleşen ve 1 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği soykırım (FRANSA).
8. 1994 yılından bu yana Çeçenistan’da yüzbinlerce insanın ölümüne ve 1 milyona yakın sivilin vatanını terke etmek zorunda kalmasına neden olan soykırım hareketi (RUSYA).
9. 1995 yılında dünyanın gözü önünde işlenen Srebrenitsa katliamına göz yumulması ( BM, NATO).
10. 2001 yılında yeniden başlayan ve hala devam eden Afganistan işgali (ABD, İNGİLTERE,NATO)
11. 2003 yılında başlayan ve 1 milyondan fazla masum sivilin ölümüne neden olan Irak işgali (ABD, İNGİLTERE). Irakta ve Suriyede bu ülkeler tarafından kurdurulduğu bilinen İŞİD terör örgütünce öldürülen binlerce Irak ve Suriye vatandaşı.
12. 2009’da başlayan ve hala Doğu Türkistan’da binlerce masum sivilin katledildiği her yıl yüzlerce sivilin yaşamını yitirmesine sebep olan soykırım ve asimilasyon politikaları (ÇİN).
13. 2011 yılında yaklaşık 50 bin sivilin yaşamını yitirmesine sebep olan Libya işgali (FRANSA, ABD, iNGiLTERE).
14. 11 Eylül sonrası süreçte, savaş yada terör suçuyla suçlanamadığı halde ‘Yabancı Uyruklu Düşman Savaşçı olarak tanımlanarak dünyanın dört bir tarafından getirilen insanlar için bir ölüm kampına çevrilen Guantanamo kampı (ABD)
15. 2011 yılında başlayan iç savaşta Suriye’de yaşanan insanlık dramı ve burada öldürülen 260.000’den fazla insan ve göç etmek zorunda bırakılan yaklaşık 6 milyon Suriyeli insan( ABD, İSRAİL).
16. Mısırda 2013 yılında yapılan askeri darbe ile burada öldürülen yaklaşık 3000 Mısırlı insan(ABD, İNGİLTERE).
17. 2014 yılında Yemende öldürülen yaklaşık 2000 Yemenli insan(ABD, İSRAİL),
18. İsrailin 2014 yılında katlettiği yaklaşık 3000 Filistinli,
19. ABD ve Rusyanın Suriye’ye destek adı altında girmesi ve burada yaptığı katliamlar(RUSYA).
Ayrıca bugüne kadar dünya üzerinde 2043 adet Atom Bombasını testleri gerçekleştirerek dünyanın dengesini değiştiren ülkeler yine ABD, RUSYA, İNGİLTERE, FRANSA, ÇİN yani Güvenlik Konseyi Daimi Temsilcisi 5 ülke.
Bu ve daha başka pek çok işgal, saldırı, katliam ve soykırım hareketiyle bütün dünyayı tehdit eden bu uygulamalar, uluslararası hukuk mercileri, sivil yapılanmalar ve dünya devletleri tarafından sorgulanmalı ve sorumlular yargılanmalıdır. Hepsinden önemlisi, insanlığı uçuruma sürükleyen bu uygulamaların sorumlularının vicdanlarda yargılanması ve cezalandırılmasıdır.

TÜM BU OLAYLARDA BM NE YAPMIŞTIR, NE İŞE YARAMIŞTIR ACABA ?
KENDİ MENFAATLERİ İÇİN BÖLGELERİ KARIŞTIRMAK, KARIŞTIRDIKLARI ÜLKELERE SİLAH SATMAK VE BU BÖLGELERİN DOĞAL KAYNAKLARINI ELE GEÇİRMEK VE MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRMEKTEN BAŞKA NE YAPMIŞTIR. DİKKAT EDERSENİZ BÖLGELERİN ÇOĞU MÜSLÜMAN. İşte yukarıda verilen örnekler ve BM’lerin ne işe yaradığının açıklaması.
TİLKİYE KÜMESİN BEKÇİLİĞİ GÖREVİNİ VERMİŞLER VE KAÇ PARA İSTERSİN DEMİŞLER, ELLERİNİ OVUŞTURMUŞ NE VERİRSENİZ VERİN HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL Kİ DEMİŞ.