ALGI YÖNETİMİ NASIL ÇALIŞIYOR ? Dr. İlhami Pektaş
İlk olarak ABD kaynaklarında rastladığımız algı yönetimi kavramı 1987 tarihli, Savunma Bakanlığı Askeri Terimler sözlüğündeki yerini aldı. Anlamı, Duygu, düşünce ve nesnel düşünceyi etkilemek amacıyla yapılan eylemler. Sosyo-psikolojik manipülasyon olarak da adlandırılıyor. Çeşitli bağımlıklarla telkine açık hale getirdikleri insan topluluklarını, bir ‘sürü psikolojisi’ üzerinden, düşünülmesi istenen yöne doğru itme/yönlendirme çabası, yada “Bir ürün, hizmet ya da fikrin satın alınabilmesi için hedef kitlelerin ikna edilmesi süreci”diyebiliriz.
Algı yönetimini en iyi kullanan ülke A.B.D’dir. İşte algı süreci yönetiminin ülkemizde yapılan bazı örnekleri;
Yıl 1989, Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır.Türkiye’ye birkaç dükkan açarak pazarın nabzını yoklayan ünlü marka aldığı sonuçla şoka girer. Bekledikleri gibi olmaz. Boğazına düşkün olduğu için pizzayı seveceğini düşündükleri Türk tüketicisi, pizzayı sevmez. Dükkanlar kapatılır ve geri ülkelerine dönülür.
1991 yılında Murakami-Wolf-Swenson Productions’ın ürettiği bir çizgi film dünyada büyük ilgi görür.Yapımcı şirket Türkiye’deki bir özel kanala bu çizgi filmi teklif eder. Kanal şaşkındır, fiyat gerçekten olması gerekenin %10’udur. Adeta kapandaki peynir gibi duran bu teklifi kaçırmaz özel kanal ve yayınlanmaya başlar. Çizgi film Türkiye’de de çok tutulur. Oyuncakları, rozetleri, kartpostalları, defterleri ve kitap kapları ile müthiş bir pazarlama da beraberinde gelir.
1994 yılına gelindiğinde çizgi film dizisi milyonlarca çocuğu ve genci etkisi altına almıştır bile. Bu çocuklar tuhaf bir biçimde annelerinden pizza pişirmesini istemeye başlar.Türk anneleri pizzayı nasıl yapacağını bilmez.Talep gittikçe artar. Derken pizza zinciri, dükkanlarını yeniden aktif hale getirir, yeni yeni dükkanlar açar. Çocuğu yemek yemeyen anneler mecburen pizza sipariş eder. Liseli, üniversiteli gençler arasında bir itibar nesnesi haline gelir. Türk mutfağının alışılmış lahmacunu, pidesi terk edilmiş, gençler gruplar halinde pizza dükkanlarına gider hale gelmiştir.
Tesadüfen (!) pizza talebini patlatan bu çizgi filmi tahmin ettiniz değil mi? O çizgi film “Ninja Kaplumbağalar”! O pizza zincirini de tahmin ediyorsunuzdur.
Şimdi o çocuklar büyüdü, çizgi filmi ilk izleyenler orta yaş grubuna geldi. İlk nesil genç evli, yeni nesil aile oldu. Onlardan sonraki nesil de şimdilerde üniversite öğrencisi, ya yurtta ya da öğrenci evinde kalıyor. İlk nesildeki evliler evde yemek pişirmek yerine sık sık şöyle diyor : “Pizza mı söylesek acaba? ”Bir sonraki nesil de yurt odasına ya da öğrenci evine neredeyse her akşam pizza sipariş ediyor.
Sonra Mac Donalds hamburgerleri, Burger King, KFC, Pizza Hut, Domino’s, Coca-Cola meşrubatları gibi markalar şimdi bütün dünyada….
İşte algılarımız böyle yönetiliyor.
10-30 yıl arasında stratejiler çiziliyor ve uygulanıyor.
Bizim eğlenceli diye olarak izlediğimiz masum çizgi filmler, diziler, sinema filmleri birtakım fikirlerin beyinlerimize çok daha hızlı zerk edilmesini sağlayan katalizörlerden ibaret.
Ve emin olun, bu bilinçaltı pazarlamacıları, bu algı sihirbazları bize sadece pizza yedirmiyor…!
Bu sadece bir örnekti, Her Amerikan filminde Apple bilgisayarların görünmesi bugünkü Apple çılgınlığının temeliydi. Her filmde sabah işe giderken elinde Starbucks kahve ile koşturuyor olması bugün bir kahveye 20 lira ödüyor olmamızın sebebi. Afrika’da ayağında ayakkabı olmadığı için petşişe bağlayan Afrikalı gençlerin elinde içine su doldurulmuş Coca-Cola kutularıyla gezmeleri ve bununla sınıf atladıklarını düşünmeleri de yıllardır Coca-Cola’nın yaptığı “MUTLULUK” reklamlarının sonucu.
Gerçekte mutlu olmayanlar içtikleri içecekten mutluluk akıtmaya çalışıyor işte, başka bir şey değil.
Büyüklerimizin ve orta yaş grubunun hayranı olduğu Western (Vahşi batı) filmlerindeki karizmatik kovboyu. O kovboyun ağzındaki Marlboro sigarayı büyüklerimiz bugün hala bırakabilmiş değil. Etkiye bakar mısınız?
Hele Red Kit çizgi roman ve filmleri, ağzında sigara ile Red Kit tüm geçlerimizi sigara içmeye alıştırmadı mı?
Teksas, Tommiks, Zagor çizgi romanları ve filmleri Kurtarıcı rolünde Amerikan hayranlığına insanları sürüklemedi mi ?
İşte bu yüzden unutmayalım; Bize sunulan yazılı ve görsel görüntülerin, reklamların, film ve dizilerin % 99’u bir amaca hizmet ediyor, bilinç altı operasyonu ve Algı Yönetimine.
Bunlar yeme-içme alışkanlıkları, giyim-kuşam ve davranış tarzları, günlük yaşam, sosyal ilişkiler, marka alışkanlıkları, ahlaki değerlerimiz, din, eğitim sistemi, üretmeye değil satın almaya yönlendiren bilinç altı operasyonları………. Bunlar gibi yüzlercesi.
Günümüzde üstelik evimizin içinde TV ile tüm aileyi etkilemeye devam ediyor.
İnanmadan, etkilenmeden, kendimizi kaptırmadan önce iki kere düşünmemiz gerekiyor.
“Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter”.
Uyanık olmayanlara pizzayı da, hamburgeri de yedirirler, kolayı da içirirler, markalarını da satarlar üstelik üzerine de bir Marlbora sigara yaktırırlar,
Sonra da karşıya geçer Afiyet olsun! derler.
Son zamanlarda da müslümanları terörist ilan eden algı operasyonları yürütülüyor. 11 Eylül 2001 tarihinde El-Kaide terör örgütüne bağlı teröristler tarafından Dünya Ticaret Merkezi ve ABD Savunma Bakanlığı karargahı Pentagon’a yapılan saldırılardan sonra müslümanlara terörist algı operasyonu büyük hız kazandı. ABD ve Avrupa’da yaşanan bazı terör olaylarından sonra Müslümanlara yönelik tam anlamıyla bir terörist cadı avı başlatan ABD ve Avrupa sahte oyunlarla yaptıklarını meşrulaştırma planlarını adım adım gerçekleştiriyorlar.
Afganistan ve Irak’ta başlatılan saldırılar daha sonra Tunus, Libya, Mısır, Suriye, Bahreyn, Ürdün ve Yemen gibi tüm islam ülkelerine sıçratıldı. Kendi planladıkları terör örgütü El-Kaide, IŞİD ve PKK’nın gerçekleştirdiği terör saldırılarını tüm Müslümanlara mal etmeye çalışan ABD ve Avrupa, kendi ülkelerindeki müslümanları terörist algı yönetimiyle taciz ederek tam bir haçlı seferi uyguluyor.
Kaynak : Ömer Ekinci/ oekinci@stargazete.com – Dikkat! Zihinlerimizin kumandası kimlerin elinde?