ÜZÜLME SAKIN

Daha önce çok şeye üzüldün; faydası olmadı.
Çocuğun başarısız olunca üzüldün ; başardı mı?
Sevdiğin bir yakının ölünce üzüldün; canlanıp döndü mü?
Ticarette zarar edince üzüldün; zararların kâra dönüştü mü?
Üzülme! Felakete üzüldün; felaketler çoğaldı.
Fakirlikten dolayı üzüldün; huzursuzluğun arttı.
Seni sevmeyenlerin dedikodularına üzüldün; onları sevindirdin.
Üzülme! Çünkü üzüntü; sana Geniş bir ev, Güzel bir eş, Bol bir servet,
Yüce bir makam, Hayırlı bir evlat vermez!..
Üzülme! Çünkü üzüntü; Saf suyu zakkum gibi acı, Gülü dikenli bir ot,
Güzelim bahçeyi bir çöl, Nurlu hayatı da yaşanmaz bir hapishaneye dönüştürür.
Üzülme! Ve haline şükret ! Çünkü; Sağlam iki gözün, kulakların, burnun var. İki elin – kolun, ayakların, konuşan dilin var. Kendine güvenin ve sağlam bir vücudun var!
Üzülme! Çünkü; İçinde huzur bulacağın bir evin, bir ailen var. Yiyecek ekmeğin, içecek suyun, giyecek giysin var.
Ve yanında huzur bulacağın insanlar var!
Şu halde üzüntün niye ?
YİNE DE ŞÜKRET HALİNE…