Hep “kırk yaş önemli” derlerdi…
Meğerse yanlış biliyorlarmış…
Elli yaşından sonrası daha önemliymiş…
Hayat kısaldıkça anlamı nasıl da değişiyor…
Ellisinden sonra baktığın her şeyi görüyor, dinlediğin her şeyi anlıyorsun…
Maddeden ruha geçildiği bir dönem başlıyor…
Aldığın her nefesin anlamını biliyor, içtiğin her yudumun tadını çıkarıyorsun…
Daha çok susarken aslında daha çok konuşuyorsun sessizce…
Pahalı hediyeler yerine o gün aranmak daha çok mutlu ediyor,
Yarın için kurduğun büyük hayallerinin yerini geçmişte yaptığın başarılarını anımsamak varsa çocuklarına anlatacak hikâyelerin yer alıyor….
Hayat uzun bir yol olsa da ellisinden sonra para değil, sağlık ve huzur için dua ediliyor…
Kısaca ben kırkından değil, ellisinden sonra hayatın anlamını buldum…
Elli yaşımı çok sevdim….
Kırmıyorum, kırılmıyorum da; üzülmüyorum, üzmüyorum da. Bir zamanlar değer verdiğim birçok şey değerini kaybetti…
Kısaca ben ellili yaşlarımı gönlümce sevgiyle yaşıyor, yaşatıyorum…
Neden, niçin, nasıl diye sormuyorum?
Olması gerektiği kadarım, olduğum kadarım.
Sevgiyle yaşamı kucaklarken, en çok sevgiyi, sevmeyi, sevilmeyi seçiyorum…
SEVGİ, SEVGİ ve SEVGİ