AVRUPADA SIFIR EMİSYONLU OTOBÜS SAYISI ARTIYOR

2024 yılında Avrupa Birliği’nde (AB) satılan yeni şehir içi otobüslerin neredeyse yarısı (%49) sıfır emisyonlu hale geldi. Bu gelişme, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın başarılı örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Elektrikli otobüslerin yaygınlaşması, Avrupa’da toplu taşımada büyük bir dönüşümün yaşandığını gösteriyor.

Mevcut eğilim devam ederse, 2027 yılına kadar AB genelindeki şehir içi otobüslerin tamamen sıfır emisyonlu olması bekleniyor. Avrupa’da bu dönüşümü tetikleyen en önemli faktörlerden biri, yeni düzenlemelerin dizel otobüslerin aşamalı olarak kaldırılacağı yönünde net sinyaller vermesi oldu. Ayrıca, kamu ihalelerinde batarya-elektrikli ve yakıt hücreli otobüslerin tercih edilmesi, sektörün hızla yenilenmesini sağladı. Bu süreçte, Avrupa’da üretilen sıfır emisyonlu araçlara öncelik verilerek bölgedeki istihdam ve sanayi gelişimi de destekleniyor.

Ancak tüm ülkeler bu dönüşüme aynı hızda adapte olamıyor. Hollanda ve Danimarka gibi öncü ülkeler, 2030 yılına kadar tüm şehir içi otobüslerinin sıfır emisyonlu olmasını hedeflerken, bazı ülkeler geride kalıyor. Örneğin, Estonya bugüne kadar elektrikli otobüse sahip olmayan tek AB ülkesi olarak öne çıkıyor. Ancak başkent Tallinn, geçtiğimiz aylarda ilk elektrikli otobüslerini teslim aldı ve dönüşüm sürecine adım attı.

Sonuç olarak, Avrupa’da sıfır emisyonlu toplu taşıma konusunda önemli ilerlemeler kaydediliyor. AB ülkeleri, iklim hedeflerine ulaşmak için şehir içi ulaşımı dönüştürmeye devam ederken, sıfır emisyonlu otobüslerin yaygınlaşması çevresel sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlıyor.

2024 yılında Avrupa Birliği’nde (AB) satılan yeni şehir içi otobüslerin neredeyse yarısı (%49) sıfır emisyonlu hale geldi. Bu gelişme, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın başarılı örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Elektrikli otobüslerin yaygınlaşması, Avrupa’da toplu taşımada büyük bir dönüşümün yaşandığını gösteriyor.

Mevcut eğilim devam ederse, 2027 yılına kadar AB genelindeki şehir içi otobüslerin tamamen sıfır emisyonlu olması bekleniyor. Avrupa’da bu dönüşümü tetikleyen en önemli faktörlerden biri, yeni düzenlemelerin dizel otobüslerin aşamalı olarak kaldırılacağı yönünde net sinyaller vermesi oldu. Ayrıca, kamu ihalelerinde batarya-elektrikli ve yakıt hücreli otobüslerin tercih edilmesi, sektörün hızla yenilenmesini sağladı. Bu süreçte, Avrupa’da üretilen sıfır emisyonlu araçlara öncelik verilerek bölgedeki istihdam ve sanayi gelişimi de destekleniyor.

Ancak tüm ülkeler bu dönüşüme aynı hızda adapte olamıyor. Hollanda ve Danimarka gibi öncü ülkeler, 2030 yılına kadar tüm şehir içi otobüslerinin sıfır emisyonlu olmasını hedeflerken, bazı ülkeler geride kalıyor. Örneğin, Estonya bugüne kadar elektrikli otobüse sahip olmayan tek AB ülkesi olarak öne çıkıyor. Ancak başkent Tallinn, geçtiğimiz aylarda ilk elektrikli otobüslerini teslim aldı ve dönüşüm sürecine adım attı.

Sonuç olarak, Avrupa’da sıfır emisyonlu toplu taşıma konusunda önemli ilerlemeler kaydediliyor. AB ülkeleri, iklim hedeflerine ulaşmak için şehir içi ulaşımı dönüştürmeye devam ederken, sıfır emisyonlu otobüslerin yaygınlaşması çevresel sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlıyor.