HASTALIK DEĞİL YAŞLANMA
Birçok hastalık hastalık değil, normal yaşlanmadır… Pekin’deki bir hastanenin müdürü yaşlılara şu tavsiyede bulundu:
Hasta değilsiniz, yaşlanıyorsunuz.
Hastalık olarak gördüğünüz birçok durum hastalık değil, vücudun yaşlandığının belirtileridir.
1. Zayıf hafıza Alzheimer değil, yaşlanan beynin kendini koruma mekanizmasıdır.
Bu, bir hastalık değil, beynin yaşlanmasıdır. Anahtarlarınızı nereye koyduğunuzu unutup kendi başınıza bulabiliyorsanız, bu bunama DEĞİLDİR.
2. Yavaş yürümek ve dengesiz bacaklar ve ayaklar felç değil, kas dejenerasyonudur.
Çözüm ilaç almak DEĞİL, hareket etmektir.
3. Uykusuzluk bir hastalık değildir, ancak beyin ritmini ayarlıyor.
Uyku düzeninde bir değişikliktir.
Uyku haplarını gelişigüzel kullanmayın.
Uyku haplarına ve diğer uyku ilaçlarına uzun süreli bağımlılık, düşme, bilişsel bozukluk vb. riskleri artırır.
Yaşlılar için en iyi uyku hapı, gün içinde daha fazla güneş ışığı almak ve düzenli bir rutin sürdürmektir.
4. Vücut ağrıları romatizma değil, yaşlanan sinirlere karşı normal bir tepkidir.
5. Birçok yaşlı “Kollarım ve bacaklarım her yerimde ağrıyor” der.
Bu romatizma mı yoksa kemik hiperplazisi mi?
Kemikler gevşer ve incelir, ancak “vücut ağrılarının” %99’u bir hastalık değil, ağrıyı artıran yavaş sinir iletimidir.
Buna merkezi sensitizasyon denir ve yaşlılarda yaygın bir fizyolojik değişikliktir.
Tedavi ilaç almaktan ziyade egzersizdir.
6. Kolesterol.
Yaşlıların kolesterol seviyeleri, daha uzun yaşadıkları için biraz daha yüksektir.
Kolesterol, hormonların ve hücre zarlarının sentezi için hammaddedir.
Çok düşük bir seviye, bağışıklığı kolayca zayıflatabilir.
Yaşlılarda kan basıncını düşürme hedefleri için kılavuz <150/90 mmHg’dir; <140/90 mmHg olan gençler için standart değildir.
Yaşlanmayı bir hastalık olarak görmeyin.
7. Yaşlanmak bir hastalık değil, gerekli bir süreçtir.
Yaşlılara ve çocuklarına birkaç söz söylenmelidir:
İlk olarak,
unutmayın:
her rahatsızlık bir hastalık değildir.
İkincisi,
birçok yaşlı “korkmaktan” korkar.
Fizik muayene raporundan veya reklamlardan korkmayın.
Üçüncüsü,
çocuklar için en önemli şey sadece ebeveynlerini hastaneye götürmek değil, aynı zamanda yürüyüşlerde, güneşlenmede, yemeklerde, sohbetlerde ve bağ kurmada onlara eşlik etmektir.
*Yaşlanmak düşman değildir.
Yaşamanın başka bir adıdır…
Ama
*Durgunluk düşmandır!
*Sağlıklı kalın…
Brezilyalı bir onkolog şöyle dedi:
1. Orta yaş 50’de başlar ve 70’te bitmelidir.
2. Altın yıllar 70’te başlar ve 80’de biter.
3. Yaşlılık 80’de başlar ve 90’da biter.
4. Uzun ömür 90’da başlar ve ölümden sonra sona erer.
5. Yaşlı bir insanın temel sorunu yalnızlıktır.
Genellikle eşler birlikte ölmez; biri önce ölür.
Dul erkek veya dul bir kadın aileye yük olur.
Bu yüzden arkadaşlarınızla iletişimde kalmak, sık sık bir araya gelip iletişim kurmak, böylece muhtemelen size asla söylemeyecek olan çocuklarınıza ve torunlarınıza yük olmamak çok önemlidir.
Benim kişisel tavsiyem, hayatınızın kontrolünü kaybetmemenizdir.
Bu, ne zaman ve kiminle dışarı çıkacağınıza, ne yiyeceğinize, nasıl giyineceğinize, kimi arayacağınıza, saat kaçta uyuyacağınıza, ne okuyacağınıza, neyle eğleneceğinize, ne satın alacağınıza, nerede yaşayacağınıza vb. karar vermek anlamına gelir.
Çünkü tüm bunları özgürce ve tek başınıza yapamazsanız, başkalarına yük olacak, dayanılmaz bir insan olursunuz.
William Shakespeare,
“Her zaman mutluyum!” demiş.
Nedenini biliyor musunuz?
Çünkü kimseden hiçbir şey beklemiyorum.
Beklemek her zaman acı vericidir.
Sorunlar ebedi değildir; her zaman bir çözümleri vardır. Sorunlarımızın sorumlusunun biz olduğumuza inanırız.
Çaresi olmayan tek şey ölümdür.
Tepki vermeden önce…
derin bir nefes alın;
Konuşmadan önce… dinleyin;
Eleştirmeden önce… kendinize bakın;
Yazmadan önce… dikkatlice düşünün;
Saldırmadan önce… teslim olun;
Ölmeden önce… yaşayabileceğiniz en güzel hayatı yaşayın!
En iyi ilişki mükemmel insanla değil, mümkün olan en ilginç ve güzel şekilde yaşamayı öğrenmiş ve öğrenmekte olan biriyledir. Başkalarının eksikliklerini fark edin… ama aynı zamanda erdemlerine de hayran olun ve onları övün.
Mutlu olmak istiyorsanız, başkalarını mutlu etmelisiniz.
Bir şey istiyorsanız, önce kendinizden bir şeyler vermelisiniz.
Kendinizi iyi, arkadaş canlısı ve ilginç insanlarla çevrelemeli ve onlardan biri olmalısınız.
Unutmayın:
Zor zamanlarda, gözlerinizde yaşlarla bile olsa ayağa kalkın ve gülümseyerek şunu söyleyin: “Sorun değil, çünkü biz bir yaşlanma sürecinin içindeyiz.”