DÜŞÜNCE GÜCÜ
Bir şeyi önce düşünce şeklinde yaratırız. Fikir bir proje gibi zihnimizde programlanıp, yaratılır. Düşünceler büyük güçlerdir. Onlar elektrikten daha güçlüdür. Sizin hayatınızı doğrudan kontrol ederler, karakterinizi oluştururlar ve kaderinizi şekillendirirler.
Etki – tepki yasasına göre evrene ne gönderirseniz bu size geri yansıyacaktır.
‘Ne ekerseniz onu biçersiniz.’. İyi düşünürseniz iyi, kötü düşünürseniz kötüyü çekersiniz.
‘Ne ekerseniz onu biçersiniz.’. İyi düşünürseniz iyi, kötü düşünürseniz kötüyü çekersiniz.
Düşüncelerin çekim gücü büyüktür. Yaşamınızı düşünceleriniz şekillendirir. Sadece sahip olduğunuzu hayal ettiğiniz kadar gücünüz vardır. Etrafınızdaki dünya olmasına niyet ettiğiniz ve hayal edebildiğiniz kadardır.
Düşüncenin çok büyük ve etkili gücü vardır. Düşünce hastalıkları iyileştirebilir.
Düşünceler zihniyetini değiştirebilir. Düşünce her şeyi yapabilir. Harikalar yaratabilir. Düşüncenin hızı hayal edilemez. Ulvi düşünceler besleyenler hem kendi çevrelerindeki hem de uzaktaki insanlara yardım ederler.
Dışarıya gönderdiğiniz her düşünce asla yok olmayan bir titreşimdir.
O evrenin her parçacığını titreştirmeyi sürdürür. Eğer düşünceleriniz asil, kutsal ve etkiliyse bütün duygudaş zihinlere titreşim gönderir ve onları olumlu etkiler…
İnsanlar düşünerek inandıkları ve olacağına kesin gözüyle baktıkları şeyleri mutlaka yaşarlar. Enerjiler, kendilerine benzer nitelik ve titreşime sahip enerjileri çekme eğilimindedirler. Bu nedenle düşünce ve duygular da benzer yapıdaki enerjileri kendilerine çekerler. Sıklıkla ‘Düşündüğüm, korktuğum başıma geldi’ deriz veya az önce düşündüğümüz kişi bizi telefonla arayabilir. Her an hasta olacağınızı düşünürseniz mutlaka sonunda hasta olursunuz. Eğer kendinizi beğenir ve güzel olduğunuzu düşünürseniz bir süre sonra gerçekten de güzelleşirsiniz.
Kısacası, yaşamda, en derin biçimde inandığımız, sıklıkla düşündüğümüz ve beklediğimiz, hayalimizde canlandırdığımız şeyleri tıpkı bir mıknatıs gibi hayatımıza çekeriz. Eğer düşüncelerimiz olumsuz, duygularımız güvensiz, korku ve endişe doluysa, olmasından korktuğumuz durumları, karşılaşmaktan kaçındığımız kişileri kendimize çekeriz.
Eğer temelde yaklaşımlarımız olumluysa, beklentilerimiz ve düşüncelerimiz mutluluk ve huzurla doluysa, düşlerimiz, hayallerimiz pozitifse, karşılaştığımız olaylar, durumlar ve kişiler bize mutluluk vereceklerdir. Yani, kurduğumuz düşlere, bizleri yöneten düşüncelere yüklediğimiz pozitif veya negatif enerji, aynı biçimde geri dönecektir.
Her şey ‘bir’ dir. Bu fikirden hareketle, diyebiliriz ki, düşünce ve madde birdir. Çünkü, her şey görünen ve görünmeyen enerjiden oluşur. Öyleyse içsel ve dışsal görüntü de aynı olacaktır.
Hücreler beyinden aldıkları komutlara göre hareket eder. Düşünce gücü ile hücre ve genlerimizi de yönetmek bizim elimizdedir. Düşüncelerimiz değiştikçe, yaşamımızda farklı deneyimler yaşarız. Düşünce duyguların oluşmasını sağlar. Bu duygular eyleme dönüşür. Eylemler zamanla alışkanlıklarımız halini alır. Edindiğimiz bu alışkanlıklar inançlarımızı meydana getirir.
Düşüncenin kontrolü tamamı ile bizim elimizdedir. Düşünce gücü sayesinde hayatımızı olumlu yönde etkileyebilir, alışkanlıklarımızı değiştirebilir ve inançlarımızı oluşturabiliriz.
Bu nedenle düşüncelerimizi yönetmeliyiz. Bardağın boş tarafını değil her zaman dolu tarafını düşünerek kendimizi olumlu düşünmeye alıştırmalıyız.