60 YAŞINA YAKLAŞANLAR VE ÜZERİNDEKİLER İÇİN…
Sadece sorun ve endişe getirirler. Bu yaşlar huzur ve sessizliğin tadını çıkarmanız için ideal zamanlardır.
Artık kendi paralarını kazanma sorumluluğu onlarındır. Bırakın kendi yollarını bulsunlar.
Orta derecede egzersiz yapın (her gün yürümek gibi), iyi yiyin ve uyuyun.
Bu yaşlarda hasta olmak kolaydır ve sağlıklı kalmak zorlaşır. Bu nedenle kendinizi iyi durumda tutmanız, tıbbi ve fiziksel ihtiyaçlarınızın farkında olmanız gerekir.
Doktorunuzla iletişiminizi sürdürün, kendinizi iyi hissettiğinizde bile testler yaptırın.
İyi ve kötü anılarınız oldu ama artık önemli olan şu andır.
Geçmişin sizi aşağı çekmesine ve geleceğin sizi korkutmasına izin vermeyin. Şimdi iyi hissedin.
Nasılsa küçük sorunlar yakında unutulacak.
Partnerinizi sevin, hayatı sevin, ailenizi sevin, komşunuzu sevin ve şunu unutmayın:
“Bir adam zekası, sevgisi ve şefkati olduğu sürece yaşlı değildir.”
Kuaförünüze veya berberinize gitmeyi bırakmayın, kendinize bakın,
dermatolog ve diş hekimine gidin, herzaman bakımlı olun. Sağlığınıza dikkat edin.
Dışarıdan bakımlı olduğunuzda bu duygu içeri sızarak sizi gururlu ve güçlü hissettirir.
Size neyin iyi geldiğine dair kendi anlayışınızı geliştirdiniz onu koruyun ve bununla gurur duyun. Bu sizin kim olduğunuzun bir parçasıdır.
İnternete girin ve insanların ne dediğini okuyun. Etkin bir e-posta hesabınız olduğundan emin olun ve sosyal ağlardan en azından bazılarını kullanın.
ancak gelecek onların ve dünyayı kendi istedikleri yönde götürecekler.
Eleştiri değil öğüt verin ve onlara dünün bilgeliğinin bugün de geçerli olduğunu hatırlatmaya çalışın. Asla “Benim zamanımda” ifadesini kullanmayın.
Şu an senin zamanındır. Yaşadığınız sürece, bu zamanın bir parçası olun.
Siz hayatı, günlerinizi ikinci gruptakiler gibi harcamayın.
Zamanınızı pozitif, neşeli insanlarla geçirin, bu size iyi gelecek ve günleriniz çok daha iyi görünecek. Acı çeken insanlarla zaman geçirmek, kendinizi daha yaşlı hissetmenize ve etrafta olamamanıza neden olur.
Eğer yoksa, yenilerini edinin. Seyahat edebilir, yürüyüş yapabilir,
yemek pişirebilir, okuyabilir, dans edebilirsiniz. Bir kedi ya da köpek edinebilir,
bir mutfak bahçesi yetiştirebilir, kart, dama, satranç, domino, golf oynayabilirsiniz.
Evden çıkın, bir süredir görmediğiniz insanlarla tanışın,
yeni bir şey (veya eski bir şey) deneyimleyin.
Önemli olan zaman zaman evden çıkmaktır. Müzelere gidin, bir parkta yürüyün.
Bunlara takılıp kalmamaya çalışın, onları hayatın bir parçası olarak kabul edin.
Birini kırdıysanız özür dileyin. Küskünlüğü yanınızda sürüklemeyin.
Bu durum sadece sizi üzmek için hizmet eder.
Kimin haklı olduğu önemli değildir. Birisi bir keresinde şöyle demişti: “Kin tutmak,
zehir alıp diğer kişinin ölmesini beklemek gibidir.”
O zehiri almayın. Affedin, unutun ve hayatınıza devam edin.
Endişelerinize gülümseyin. Unutmayın, talihli olanlardan birisiniz.
Uzun bir hayat sürmeyi başardınız. Birçoğu asla bu yaşa gelemez, asla tam
bir yaşam deneyimleyemez. Yaşantınızın bu noktasında huzurlu bir hayatın tadını çıkarın…
Endişelenmeyin, mutlu olun…..