HER ŞEYİ BİLSEYDİK

Hayatımızın Ankara’dan İstanbul’a gitmek olduğunu bilsek
ve vardığımızda da biteceğini bilsek bu ömrün.
Ne yapardınız?
Koşarak ya da daha da hızlı gidebilmek için arabaya, otobüse, uçağa mı binerdiniz? Yoksa tadını çıkartarak mı yol alırdınız?
Varış noktasına geldiğimizde bizde kalacaklar deneyimlerimizden kalan hislerimiz duygularımız değil mi?
Bol bol mola vermez miydiniz?
Bir kahve içmek bir dostla, bir çay içmek için sevgiliyle bazen sadece manzarayı izlemek bazen de sadece dinlenmek için…
İşte “hayat nasıl gidiyor” diye sorulduğunda, “koşturup duruyoruz” diyen herkes bir düşünmeli bence bunu… Nereye, ne için, kimlerle koştuğunu… Nelere vakit ayırdığınıza? Kimlere vakit ayırdığınıza? Kendinizle ne kadar vakit geçirebildiğinize bir bakın … Ve herşey yolunda mı GİDİYOR?
Her şey yolundadır da, içinize siniyor mu? Tamam mı?
O zaman aynen devam… Sinmeyen bir şeyler mi var, haydi o zaman değiştirmek gerekenler için bir liste yapıp, birer adım atın. Hoş olmaz mı? Kendinize az vakit ayırdığınızı fark ettiyseniz, haydi bugün ayırın sadece kendinize… Ertelediğiniz bir şey varsa onunla ilgilenin…
Bazen bitmez ama en azından başlamak bitirmenin yarısıdır Sevdiğiniz insanlara vakit ayırın ya da bu sefer onlara içinizde zaman ayırın. İlişkilerinize bakmak için…
Kendinize ya da bir başkasına kızıyor öfkeleniyorsanız o an için bırakın bunu yapmayı… Ya da sadece gülümseyin “aman ben de ne ciddiye alıyorum herşeyi deyip” geçin. Bahane üretmeyin… Sonu yok bahane üretmenin… Herkes herşeyi çok ciddiye alıyor zaten. Sen bari alma .
Sevdiklerinle ilgilen… Dostlarınla ilgilen..
Mola anlarını değerlendir. Sevgi bağları kur.
Son durağa geldiğinde bir daha mola veremeyeceksin.