ETLİ BULGUR, OTLU BULGUR, SÜTLÜ BULGUR

Babam okulda hademeydi.
Annem çamaşıra giderdi, onun bunun çamaşırına..
Önüne dağ gibi çamaşır yığarlardı, karşılığı ise bir lira..
Deterjan yok o zamanlar, küllü su vardı, küllü su elini parçalardı, akşam bir lirayla mutlu olur gelirdi.
O yoksulluk içinde annemin üç çeşit yemeği vardı, etli bulgur, otlu bulgur, sütlü bulgur..
Etli bulgur dediğim, et yok, annem ekmeğin kabuğunu kuyruk yağında kızartır, bulgur içine dizerdi, Allahım oldu sana etli bulgur, çatır çutur yerdik.
Seyhan’ın kıyısından ben ebegümeci toplardım, otlu bulgur olurdu.
Sütlü bulgur ise, aslında ayranlı bulgur, paramız bir kase yoğurda yeterdi,
bir kase yoğurda bolca suyu karıştır, o ayranı yedi insanın yiyeceği bulgura karıştır, güya sütlü bulgur olurdu..
Ama dedim ya,
Sevgi öylesine çoktu ki evde, bu sevgi karnımızı doyuruyordu…!!!

Kaynak: Muzaffer İzgü